Bilim bizi ölümsüz yapabilir mi?

AnatolianGamer

Üyecik
Katılım
28 Haziran 2025
Mesajlar
8
Beğeniler
0


Doğada ölümsüz hayvanlar var. Bilim ve teknolojinin ilerlemesi ile bu hayvanlardan öğrendiklerimiz, insanlar üzerinde uygulanırsa bir gün insanların da ölümsüz olacağını düşünüyorum. İnsanların bir gün bilim ve teknoloji sayesinde ölümsüz olmasalar bile yüzlerce yıl yaşayacağı bilinen bir düşünce.

Peki, biz insanlık olarak neden doğru alanlara bütçe ayırarak bu ölümsüzlüğü kendi neslimiz için de bir gerçek olgu haline getirmiyoruz? Joe Biden(ABD eski başkanı)'a, yakın bir zamanda prostat kanseri tanısı konuldu. Şu anda bütün dünya sağlık araştırmalarına toplam yıllık 30 milyar dolar gibi pek çok ülkenin savunma ve askeriye bütçesinden az bir miktar harcıyor.Zamanında 31,5 trilyon dolarlık ABD bütçesinin binde birini yani 31,5 milyar doları Tıp araştırmalarına ayırsaydı, belki de şu anda kanser hastalığının tedavisi bulunmuş olacaktı. Bu sayede ölümünü erteleyebilir hatta yeterince uzun süre yaşarsa -1000 yıl gibi- ölümsüz de olabilirdi.

Elon Musk bir konuşmasında bilimsel ve teknolojik ilerlemenin bazılarının sandığının aksine yıllar geçtikçe kendiliğinden ilerlemediğini, eğer biz üzerine çalışırsak geleceğin çok daha erken geleceğinden bahsetti. Elon Musk'ı ne kadar bir diktatör olarak görsem de bu sözüne katılmamak elde değil.

Peki sizler insan ömrünün gelecekte uzayacağını ya da ölümsüzlüğün bulunabileceğini düşünüyor musunuz? Düşünüyorsanız, insan ömrünün en fazla kaç yıla kadar uzatılabileceği fikrindesiniz?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Ölümsüzlük çok sıkıcı ama ömrümün uzun olmasını isterim. Ölümsüzlüğü bulursak insanları gençleştirme yolunu bulmamız lazım.
Yaşlı halinle ölümsüz isen sadece acı çekersin. İnsanlık bunu düşünürse mutlaka yapar. Önümüzdeki yıllar içerisinde her şey olabilir.
 
Peki, biz insanlık olarak neden doğru alanlara bütçe ayırarak bu ölümsüzlüğü kendi neslimiz için de bir gerçek olgu haline getirmiyoruz?
Cevap çok basit: Elimizde kaynaklar kıt. Bugün bize verilenler yarın azalacak ve bir gün tamamen bitecek. O zamana kadar idareli bir şekilde kullanılması lazım. Dolayısıyla nüfusta ani patlamalar yaratmamak gerekiyor. Şu an bile küresel ısınma, artan su sorunları, ormanların tahribatı gibi birçok sorun varken gelecekte daha fazla insanla ne gibi sorunlara ulaşabileceğimizi sen düşün artık.

Konu başlığına gelecek olursak, %100 evet. Bilim bizi ölümsüz yapabilir. Ben bugün bile ölümsüzlüğün icat edildiğine eminim ancak tabii ki bunu gelip de sana bana söyleyecek değiller.
 
Beyin bilgisayara aktarilirsa eger, aslinda oluruz yani.

Aslinda insan olumsuz olabilir fakat entropi nedeniyle vucut her daim en iyi sekilde yenilenmiyor. Buna care yok iste.
 
Cevap çok basit: Elimizde kaynaklar kıt. Bugün bize verilenler yarın azalacak ve bir gün tamamen bitecek. O zamana kadar idareli bir şekilde kullanılması lazım. Dolayısıyla nüfusta ani patlamalar yaratmamak gerekiyor. Şu an bile küresel ısınma, artan su sorunları, ormanların tahribatı gibi birçok sorun varken gelecekte daha fazla insanla ne gibi sorunlara ulaşabileceğimizi sen düşün artık.

Konu başlığına gelecek olursak, %100 evet. Bilim bizi ölümsüz yapabilir. Ben bugün bile ölümsüzlüğün icat edildiğine eminim ancak tabii ki bunu gelip de sana bana söyleyecek değiller.
Elon Musk 2030'a kadar insanlık olarak Mars'a koloni kurmamızı sağlamaya çalışıyor. İnsanların bir kısmının uzaya taşınması ile dünya'da kıtlık sorunu çözülebilir. Astereoid ve diğer gezegenlerin mining'i ile de kıtlık sorunu tamamen ortadan kaldırılabilir.
 
Beyin bilgisayara aktarilirsa eger, aslinda oluruz yani.

Aslinda insan olumsuz olabilir fakat entropi nedeniyle vucut her daim en iyi sekilde yenilenmiyor. Buna care yok iste.
Entropi sadece düzenleyici bir sistem olmazsa geçerli. Bilgi artışını düzenli bilgi yaparsan, ne entropi kalır ne de kanser. Bizim vücudumuz bir sistem/organizma ve bunu kusursuz hale getirirsek entropi sorun olmaz.

Canlıların bilinci beynini oluşturan madde ile bağlantılıdır.

Bunu şöyle açıklayalım; klonlandığınızı düşünün ama sizin orjinal bedeniniz de yok edilmeyecek. Sizce siz hangi bedeni hissedersiniz? İkisi de tamamen aynı anılara, aynı yapıya sahip ama burada asıl olan bilincin beyni oluşturan madde ile ilintili olması durumudur. Bu durumda klon yeni, farklı bir maddeden oluştuğu için farklı bir bilince sahiptir.

İşte bu yüzden eğer bilgisayara/elektroniğe beynimizin yapısını, anılarımızı aktarabilsek bile, o bilgisayarda çalışan bilinç bizim bilincimiz olmayacaktır.

Bazı bilim insanları (örn: Ray Kurzweil) beyni yavaş yavaş tane tane transistörler ile değiştirirsek bilincimizin var olmaya devam edeceğini iddia etse de; yukarıda bahsettiğim beynin kendini oluşturan madde ile bağlantısından dolayı, bunun kendinizi yavaş yavaş yok etmekten farkı yoktur. Ha bir anda beyninizi oluşturan maddeyi parçaladınız, ha transistörlerle değiştirdiniz, arada bir fark bulunmamaktadır.
 

Yeni konular

Yeni mesajlar

Geri
Yukarı Alt