En sonda yazdığım sey bir soru.
Bana yazdığın şeyler soru soran cümleler değil. Kesin ve net ifadelerle kurulmuş cümleler.
Mutlak olarak demek istediğim cezaların ve suçların kanunlarda direkt olarak belli olması yani temelde degistirelemez olması.
Demek istediğin şey kurduğun cümlelerde yazmıyor ve anlaşılmıyor. Sadece şu an bunu ifade ediyorsun.
3. ise bir insanla konusurken yazdigini anlayabiliyor musun veya okudugunu anlayabiliyor musun denmez.
Denir. Bir tartışmada kendisi ile çelişen bir kişiye bal gibi denir. Üstelik şifahen tartışmıyoruz, yazışarak tartışıyoruz. Hani anlık sözlü tepkilerden yola çıkarak karşılıklı iddialarda bulunuyorsak olsak, birkaç dakika öncesinde söylenenleri göstermek/hatırlatmak zor olur. Ancak yazışmalar hemen yukarıda zaten.
Aciklamayi bariz yaparsın olur biter.
Yaptığım "bariz" açıklama zaten yukarıda.
Bos verin hocam hic ugrasilmaz. Zaten bilse en basindan boyle bir konusma tarzi sergilemezdi.
Muhtemelen sizlerin yaşları kadar avukatlık mesleğini icra ettim ve ediyorum. Google'a sorup karşıma çıkan ilk sonucu kopyala/yapıştır yaparak sanki kesin ve net bilgiler gibi cevap vermiyorum. Bildiğim için ve yardımcı olmak adına bilgi veriyorum. Üstelik ücret de talep etmeden yapıyorum.
Tartışma nasıl yapılır onu bile bilmiyorsunuz. Söylediğim gibi, şifahen bir tartışma da yapmıyoruz, yazışarak tartışıyoruz. Söylenen şeyler yukarıda olduğu gibi yazıyor zaten. Bilerek doğrudan o cümleleri alıntılayarak karşılık veriyorum ki söylediklerimi daha iyi anlayın diye.
Ancak tartışmalara yaklaşımlarınız muhtemelen yaşlarınız gereği "kazanma" veya "kaybetme" psikolojisi üzerine olduğu için, bir tartışmada bir şeyler öğrenmeyi hedeflemiyorsunuz. Bu yüzden "öğrenmenin" değil de "kazanmanın" hedeflendiği tartışmalar size herhangi bir şey kazandırmıyor ve karşınızdaki insanda tartışmaya devam etme motivasyonu bırakmıyorsunuz. Dediğim gibi tartışma nasıl yapılır bilmiyorsunuz, bu yüzden devam etmiyorum. İyi sosyaller.