Korku hikayelerinde, dini anlatımlarda ya da halk arasındaki olaylarda cinler, büyüler, ruhlar gibi doğaüstü figürler sıkça geçiyor. Ama dikkat ettiğim şey şu: Bu varlıkların çoğu gerçekten "ultra düşük profilli" bir hayat sürüyor gibi.
Düşünsenize, anlatılara göre binlerce yıllık, insanın aklının almayacağı kadar güçlü varlıklar bunlar. Ama hala en çok yaptıkları şeyler:
– Geceleri musluğu açmak
– Aynadan göz kırpmak
– Yeni evli çiftin rüyasına girip “ben geldim” demek
– 4 yaşındaki çocuğun ruhunu almak istemek
Yani gerçekten mi? Bu mu kariyer planınız? Bunca güçle neden hala emekli mahalle büyücülerinin emirlerine çalışıyorsunuz?
Ayrıca şu da tuhaf: Kötü cinler ademoğlunu sevmezmiş, nefret edermiş. E peki o zaman neden insan ruhu peşindesin kardeşim? Nefret ettiğin türün koleksiyonunu yapmak niye? Antikacı mısın, ne yapıyorsun o ruhlarla? NFT mi yapıyorsun? kara borsada mı satıyorsun?
Bir de şu büyü meselesi var: “Komşusu kıskanmış, birine büyü yaptırmış, cin de gelmiş.” Burada da cinin pozisyonu biraz garip değil mi? Yani çağrıldığında otomatik gelen bir çağrı merkezi elemanı gibi.
Felsefi açıdan düşününce, bu anlatılar gerçekten doğaüstü bir varlıktan mı bahsediyor, yoksa insanın bastırdığı duygulara, suçluluklarına, travmalarına bir kılıf mı buluyoruz?